IQNA

Kur’an ayetlerine göre insanın temel özelliği

17:33 - September 21, 2022
Haber kodu: 3477546
İnsan, İslâm için kâinatta en değerli varlıktır. Düşünen her insanı hayrete bırakmaya yeterli, kudret kalemiyle yazılmış bir varlıktır insan. Kâinata sığmayan ilahi terennümü, iman ve aşkında yaşatabilecek bir gönle sahip varlıktır insan.

İnsanı diğer canlılardan ayıran özelliği tefekkür ve öğrenebilme yeteneğidir. El Rahman suresi 1-4. ayetleri: “Kur’an’ı rahmân öğretti.  İnsanı O yarattı. Ona anlama ve anlatmayı öğretti.”

Sureye Cenâb-ı Allah’ın rahmetinin enginliğini, kulluk görevini yapsın yapmasın bütün kullarına nimet vermesini ifade eden Rahmân ismiyle ve O’nun Kur’an’ı öğretmesiyle başlanmakta, böylece dinin irade sahibi varlıklar için nimetlerin en büyüğü olduğuna, din konusunda insanlığa bahşettikleri arasında da Kur’an’ın zirvede bulunduğuna dikkat çekilmektedir. 

İnsanı da yaratanın Allah olduğu belirtilip ona verilen özelliklerin en önemlisinin, duygu ve düşüncelerini açıklayabilme, konuşma ve anlatma yetisi olduğuna işaret edilmektedir. Anlamak, anlatabilmenin ön şartı olduğuna göre burada altı çizilen nimetin idrak ve ifade yetisi olduğu söylenebilir. Böylece bu âyetlerde insanı insan yapan akıl nimeti ve muhâkeme gücünün pratiğe yansıyan yüzü ön plana çıkarılmaktadır. İnsanın, her şeyden önce Allah’a olan kulluğunu idrak ve ifade etmesi, başka insanlarla ilişkilerinde hak ve vecîbelerini kavrayıp bunların gereğini yerine getirmesi, kısaca akıl nimetinin semere verebilmesi hep anlama ve anlatma yetisine bağlıdır; dolayısıyla kültür ve medeniyetleri oluşturan temel faktör de budur.

Bazları mantık ilmi ve diğer ilimlerde insanı düşünme yeteneğine sahip bir hayvan olarak tanımlamaktadır. Ancak Rahman Suresi, insanların ancak Kur’an’ı öğrendikleri zaman yaratıldıklarını belirtmektedir. Buna göre insanı bu iki bakış açısının birleşimiyle tanımlamak istersek, onların Kur’an düşüncesine sahip hayvanlar olduğunu söyleyebiliriz. İnsanlar Kur’an’ı öğrendikten ve öğretilerini kendi içlerinde büyüttükten sonra, sözlerindeki belirsizlikleri giderebilecek ve mesajlarını net bir şekilde iletebileceklerdir.

İnsan Kur’an ile donanırsa, kendini ve evreni anlaması değişecek ve konuşmaları başkalarının anlayabileceği şekilde netleşecektir. Kur’an buna ‘Beyan ‘ demektedir.

İnsan Kur’ana müracaat ettiğinde, derûni ihtiyaçlarının farklı boyutlarını tanır. Aslında insanın ihtiyaçlarını tanımasının iki yolu vardır. İlki insanın kendisinin bulduğu veya toplumun ya da çevrenin ona aşıladığı şeylere dayanır. İkinci ve en iyi yol, insanın kendi derûni kitabına ve varlık kitabına, yani Kur’an’a başvurmasıdır:  “Andolsun, size öyle bir kitap indirdik ki sizin bütün şeref ve şanınız ondadır. Hâlâ aklınızı kullanmayacak mısınız? (Enbiyâ : 10) Kur’an, biz insanların adının geçtiği bir kitaptır bu nedenle, bu kitaptan yola çıkarak ihtiyaçlarımızı anlayabilir ve bir sonraki adımda bunları gidermeye çalışabiliriz.

 

captcha